Alman Tedarik Zinciri Kanunu nedir?

01.01.2023 tarihinde yürürlüğe giren Alman Tedarik Zinciri Kanunu1 ile belli şartlara haiz Almanya'daki şirket/kurumlara2, gerek kendi içlerindeki üretim süreçlerinde gerekse de ürün ve hizmetlerin üreticiden tüketiciye ulaştırılma aşamasındaki tedarik zincirinde insan haklarına ve çevre hukukuna saygılı davranma yükümlülüğü getirilmiştir.

Buna göre, hammaddenin çıkarılmasından son ürünün nihai müşteriye teslimine kadar ki (finansal hizmetler de dahil) tüm tedarik zincirinde; çoçuk işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı, zorla çalıştırma yapılıp yapılmadığı, işyerinin insan haklarına uygun olup olmadığı, işsağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığı, işçilerin sendika kurma ve üye olma haklarına müdahale edilip edilmediği, sendikal hakların kullanımında ayrımcılık ve haksız uygulamaların yapılıp yapılmadığı, grev ve toplu pazarlık haklarının sağlanıp sağlanmadığı, istihdam koşullarının sağlanıp sağlamadığı, ayrımcılığın engellenip engellemediği, işyerinde eşitliğin sağlanıp sağlanmadığı, çevreye ve doğaya zarar verilip verilmediği gibi bir dizi hususun denetimi sağlanacaktır. Öte yandan, Alman Tedarik Zinciri Kanununa tabi şirket/kurumların; etkili bir risk yönetim sistemi oluşturması ve düzenli risk analizleri yapması3, işletme içindeki buna ilişkin sorumlu kişi veya kişileri belirlemesi4, insan hakları ve çevre hukukuna yönelik gerekli politikaları hazırlaması5, kendi faaliyet alanında ve doğrudan tedarikçilere karşı önleyici tedbirleri oluşturması6, iyileştirici önlemler alması7, şikâyet prosedürünü tesis etmesi8, ara tedarikçiden kaynaklı risklere karşı yükümlülükleri uygulaması9ve belgeleme ile raporlama yapması10gerekmektedir. (Anılan tüm bu yükümlülüklerin nasıl ifa edileceği mevzuatta detaylı bir şekilde izah edilmiştir.)

Anılan kanunda yer alan işbu yükümlülüklere aykırılık halinde ise, Alman şirketleri 100,000 Avro' dan 800,000 Avro' ya kadar değişen para cezaları karşı karşıya kalabilmektedir. Ayrıca, yıllık cirosu 400 milyon Avro ve fazla olan şirketlerin ortalama yıllık cirolarının %2' si oranında para cezasına çarptırılması da gündeme gelebilecektir. Tüm bunların dışında, ilgili şirket/kurumların anılan kanunu ihlal etmeleri halinde üç yıllığına kamu ihalelerine katılmaktan men edilebileceklerdir.

Anılan Kanunun Türk Şirketlere Etkisi

Alman Terdarik Zinciri Kanunu küresel tedarik zincirinde insan hakları ve çevrenin korunmasını hedeflemektedir. Bu sebeple, anılan kanunun etki alanının sadece Almanya ve/veya Alman şirketleriyle sınırlı olduğu düşünülmemelidir.

Türkiye ile Almanya arasında yüksek hacimli bir ticari ilişki söz konusudur. Birçok Alman şirketin, Türkiye'de şubesi, temsilciliği, iştiraki bulunmaktadır. Bunun yanında, Türkiye'deki birçok işletme Alman Şirketlerin üretim ve hizmetleri bakımından tedarikçi konumundadır. Bu itibarla, söz konusu kanunun Türk şirketleri de etkileyeceği açıktır.

Anılan kanun ile getirilen yükümlülük sebebiyle, tedarik zincirinde yer alan Türk şirketlerinde insan hakları ve çevre hukukuna saygılı davranmaları, bunun tesisi adına Alman şirketlerce gerekli risk değerlendirmelerine tabi tutulmaları ve risk tespiti halinde mevzuatta öngörülen önleyici ve iyileştirici tedbirlere muhattap kılınması gerekecektir. Kaldı ki, söz konusu tedbirlerin yetersiz kaldığı ve ağır ihlallerin mevcudiyeti halinde ticari ilişkinin sona erdirilmesi de istenebilecektir.

Anılan kanuna tabi Alman Şirketlerince, tedarikçi Türk şirketlerden insan haklarına yönelik ve çevresel beklentilere uyacaklarına ve bu beklentileri tedarik zinciri boyunca karşılayacaklarına ilişkin sözleşmesel güvence istenebilecek, bunun sağlanması için eğitimler uygulanbilecek, insan hakları stratejilerine uygunluğu kontrol etmek için sözleşmesel kontrol mekanizması kurulmasını ve uygulanmasını talep edilebilecek, anılan kanuna uygunluğun tesisi için bilgi ve belge paylaşımı da istenebilecektir. Kanaatimizce bu sürecin sağlıklı yürütülmesi ve ticari iilişkilerin olumsuz etkilenmemesi adına, Türk tedarikçinin de kendi işletmesinde; insan hakları politika ve strateji belirlemesi, bahsi geçen insan hakları ve çevre hukukuyla ilgili olarak risk değerlendirmelerini yapması, kontrol mekanizmalarını oluşturması, kısacası anılan kanuna gerekli uyumun sağlanması yerinde olacaktır.

Anılan Kanunun Sendikal Haklar Bakımından Türkiye'ye Etkisi

Alman Tedarik Zinciri Kanunu ile üretim süreçlerindeki işyerlerinde, işçilerin sendika kurma ve üye olma haklarına müdahale edilip edilmediği, sendikal hakların kullanımında ayrımcılık ve haksız uygulamaların yapılıp yapılmadığı, grev ve toplu pazarlık haklarının sağlanıp sağlanmadığınındenetimi yapılacaktır. Bu sebeple, anılan kanundan etkilenen tedarikçi vasfındaki Türk işyerlerinde sendikal hakların korunması daha büyük önem arz edecektir.

Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde “sendikal haklar” temel hak ve hürriyet olarak tanımlanmış ve bu hakka müdahalenin sınırları açıkça belirtilmiştir. Nitekim, sendikal hakların korunması hususunda devletin bir çok yükümlülüğü bulunmaktadır.

Yargı kararlarında da ifade edildiği üzere1, devletin, üçüncü kişilerin ve özellikle işverenin çalışanların sendikaya üye olma ve sendikal faaliyette bulunma haklarını kullanmayı engelleyici davranışlarından kaçınmasına yönelik ve sırf bu haklarından yararlandıkları gerekçesiyle yaptırıma tabi tutulmalarını, ayrımcılığa maruz kalmalarını önleyici tedbirler alması ve bu çerçevede alınacak tedbirlerin üçüncü kişilerin ve özellikle işverenin çalışanların sendika hakkına müdahalede bulunmaları bakımından caydırıcı nitelik taşımasıdır. Öte yandan üçüncü kişiler tarafından sendika hakkına müdahale edilmesi durumunda müdahaleye karşı itirazların öne sürülebileceği ve müdahalenin sonuçlarının giderilmesi açısından gerçek ve etkili koruma temin edecek hukuksal mekanizmaların oluşturulması gerekiyorsa tazminat ve benzeri giderimler için dava açma imkânının getirilmesi devletin pozitif yükümlülüklerindendir.

Ancak, çoğu kez işverenlik uygulamalarıyla sendikal haklara ölçüsüz müdahalelerde bulunulduğu, buna ilişkin olarak idari ve yargısal yollara müracaat edilse de kamu makamlarınca gerekli ve caydırıcı tedbirlerin etkin bir sürede alınmadığına şahit olmaktayız.

Sendikal haklara karşı ülkemizde bilinen idari ve yargısal yolların dışında bu kanun kapsamındaki şikâyet mekanizmalarının işletilerek sendikal hakların korunmasının sağlanması ülkemizde sendikal hakların istenilen koruma seviyesine çıkarılması adına oldukça önemli etkileri olacaktır. Tedarik ilişkisinde bu kanuna tabi bir ihlal sebebiyle Alman şirket/kurumlara yaptırım uygulanması durumunda elbette ki tedarikçiye bunun rücu ihtimali veya sözleşmesel bir sorumluluğu gündeme gelebilecek, bu sebeple tedarikçi şirket ciddi yaptırımlara maruz kalabilecektir. Bu yönü ile konu irdelendiğinde, işyerinde insan haklarının / sendikal hakların tesisi için işverenin daha özverili ve saygılı olacağı düşünülmektedir. 

Footnotes

1. Kanunun ingilizce tam metni için: https://www.csr-in-deutschland.de/SharedDocs/Downloads/EN/act-corporate-due-diligence-obligations-supply-chains.pdf?__blob=publicationFile

2. Almanya'da merkezi, idari birimi veya şubesi olan 3000 ve üzeri çalışanı bulunan şirket/kurum bu kanun kapsamındadır. Ancak, Ocak 2024 itibariyle, 1000 ve üzeri olan şirket/kurumlar kanun kapsamında olacaktır.

3. Act on Corporate Due Diligence Obligations in Supply Chains (section 4 (1)), (section 5).

4. Act on Corporate Due Diligence Obligations in Supply Chains (section 4 (3)).

5. Act on Corporate Due Diligence Obligations in Supply Chains (section 6 (2)).

6. Act on Corporate Due Diligence Obligations in Supply Chains (section 6 (4)).

7. Act on Corporate Due Diligence Obligations in Supply Chains (section 7 (1-3)).

8. Act on Corporate Due Diligence Obligations in Supply Chains (section 8).

9. Act on Corporate Due Diligence Obligations in Supply Chains (section 9).

10. Act on Corporate Due Diligence Obligations in Supply Chains (section 10).

11. Anayasa Mahkemesi Anıl Pınar ve Ömer Bilge Başvurusu, 37. Paragraf

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.