Covid-19 tedbirleri kapsamında 4857 sayılı İş Kanunun Geçici 10. Maddesi ile şimdilik 17.01.2021 tarihine kadar (ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler, belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde sürenin sona ermesi, işyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve faaliyetinin sona ermesi, ilgili mevzuatına göre yapılan her türlü hizmet alımları ile yapım işlerinde işin sona ermesi halleri dışında) işverenlerin iş sözleşmesini feshedemeyeceği düzenlenmiş, fesih yasağına aykırı şekilde işverenlerce iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde her işçi için brüt asgari ücret tutarında idari para cezası öngörülmüştür. Söz konusu idari para cezası dışında ilgili kanun metninde açıkça başkaca bir yaptırıma yer verilmemiş, ancak ilgili düzenlemeye ait gerekçede, fesih yasağına aykırı şekilde yapılan feshin geçersiz olacağı ifade edilmiştir.

İş Hukuku uygulamasında, fesih haksız, usulsüz veya geçersiz olsa dahi karşı tarafa ulaştığı anda hüküm ve sonuç doğurmaktadır. Bu sebeple, kanaatimizce, söz konusu yasağa aykırı şekilde fesih işlemi yapılması halinde, kanunda belirtilen idari para cezasının yanında söz konusu feshin durumuna göre (haklı fesihmiş gibi yapılanlarda haksız fesih, diğerlerine ise geçersiz fesih olacak şekilde)  haksız veya geçersiz fesih sonuçlarından işverenin sorumluluğu gündeme gelmelidir1. Öğretideki bir görüşe göre de, fesih yasağına rağmen yapılan feshin haksız fesih sonuçları doğuracağı ileri sürülmekte2, şartları taşıması halinde işçinin, işe iade davası açabileceği ve/veya feshe bağlı alacaklarını talep edebileceği ifade edilmektedir.  

 Ancak, öğreti de ikinci bir görüş ileri sürülmüş3 ve 4857 sayılı İş Kanunun Geçici 10. Maddesinde yer alan ilgili hükümde “……. feshedilemez” ibaresine yer verildiği, buna aykırılık halinde idari para cezası öngörülmüş olması, kuralı emredici hale getirdiği, emredici kurala aykırı olarak yapılan fesih, kesin olarak hükümsüz olacağı, bu sebeple feshin hüküm doğurmayacağı ve işçinin TBK 408. Maddesi uyarınca işverenin temerrüdü çerçevesinde çalıştırılmadığı süreye ilişkin ücret ve haklarını isteyebileceği işverenden ifade edilmiştir.

Söz konusu iki görüşün sonuçları farklıdır. Şayet, ikinci görüşün benimsenmesi halinde feshin hükümsüzlüğü ile iş ilişkisinin ve taraf borçlarının devamının kabulü gerekecek, işçi çalıştırılmayan günlere karşılık alacakların talebini isteyebilecektir. Ancak bu durumda işçi işe iade davası açabilecek mi? veya iş akdi sona erdiğini düşünen işçi bu süreçte başka bir işe girerse sadakat borcunu ihlal etmiş olacak mıdır?. Öğretide, işe iade dava şartları bakımından bir sınırlamaya tabi olmaksızın feshin geçersizliği/hükümsüzlüğünü tespiti için dava açılabileceği, çalışılmayan tüm süreye ilişkin ücretin talep edilebileceği ifade edilmektedir. Bu konu özelinde verilmiş yerleşik bir yargı kararı da henüz bulunmamaktadır. Ancak, fesih yasağında yapılan fesihlere ilişkin açılan davalarda bu iki görüşün sonuçlarının ayrı ayrı dikkate alınması faydalı olacağı kanaatindeyiz. Bu itibarla, açılacak davalarda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 111. Maddesi uyarınca, “terditli “dava”  seçeneği dikkate alınabilir.

Footnotes

1 Pınar, Mustafa Anıl, “Covid-19 Önlemi: İşverenin fesih yasağı ve resen ücretsiz izin uygulaması”https://www.mondaq.com/article/930938.

2 Alpagut, Gülsevil, “Pandemi Sürecinde İş Hukuku”, https://www.youtube.com/watch?v=3pO4PHUpivk, Canbolat, Talat, “Koronavirüs Salgınının İş Hukukuna Etkisi”- 41. dakika    https://www.youtube. com/watch?v=EJnQea2zmVk (E.T.01.06.2020); Çil, Şahin, “7244 Sayılı Kanunun İş Hukukuna Etkileri ve Zorlayıcı Nedenler”, https://www.youtube.com/watch?v=b-EhknZeaAI.

3 Göktaş, Seracettin, “Covid-19 Salgınının İş Sözleşmesinin Feshine ve Diğer Sona Erme Nedenlerine Etkisi”, Sicil İş Hukuku Dergisi, Sayı 43, 2020, syf, Okur, Zeki, “Pandemi Sürecinde İş Hukukunda Güncel Sorunlar”,  https://www.youtube.com/watch? v=EkbFLVW6Rmo

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.