2023 Yılı Uzlaşma Sonuçları Ve Daha Etkin Bir Uzlaşma İçin Öneriler

N
Nazali

Contributor

“Nazali is a law firm founded by Ersin Nazali, providing a wide range of legal services (consultancy and litigation in all areas of law) to its national and international clients, through its trustworthy and experienced legal team. There are thirteen partners, forty lawyers, four sworn financial advisors and ten certified public accountants working for Nazali. Our philosophy is quality in delivery, timely response and business minded approach.“
Özet: Türk vergi sisteminde yer alan uzlaşma; mükelleflerin ikmalen, re'sen ve idarece tarh edilen vergiler ve bunlara ilişkin kesilen...
Turkey Tax
To print this article, all you need is to be registered or login on Mondaq.com.

Özet: Türk vergi sisteminde yer alan uzlaşma; mükelleflerin ikmalen, re'sen ve idarece tarh edilen vergiler ve bunlara ilişkin kesilen vergi ziyaı cezası ile 2024 yılında 23.000 TL'yi aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları hakkında yargı yoluna başvurmadan, vergi idaresi ile anlaşmak suretiyle başvurabilecekleri idari bir çözüm yoludur. Mükelleflerin tarhiyat öncesi ve sonrası olmak üzere iki tür uzlaşma hakkı bulunmakta olup, ancak bu haklardan birisi kullanılabilmektedir. Uzlaşma ile Devletin kamu alacağının tahsilatı hızlanmakta ve mükellefler de uzun zaman alan yargı süreçlerinden kurtulmaktadır.

Anahtar kelimeler: Uzlaşma hakkı, tarhiyat öncesi/sonrası uzlaşma talebi, vergi ziyaı cezası ve usulsüzlük cezalarında uzlaşma, 2023 yılı uzlaşma sonuçları.

1. GİRİŞ

Yaygın ve geniş bir uygulama alanı olan uzlaşma uygulaması sadece ülkemizde değil, ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde de farklı kapsam ve içeriklerde uygulanmaktadır. Vergi sistemi oturmuş gelişmiş ülkelerdeki mevcut uygulamaya göre mükellef ile vergi idaresi arasındaki ihtilafların neredeyse %95'i uzlaşma sistemi ile çözülmekte ve yargı yoluna gitmeden sorunlar çözülmektedir.

Uzlaşmanın kapsamı ve doğurduğu sonuçlara baktığımızda her ülkede farklı uygulandığı anlaşılmaktadır. Vergisel süreçlerin her aşamasında uzlaşma imkanı sağlayan ülkeler olduğu gibi bizde olduğu gibi yargıya gitmeden önce bu hakkı mükelleflere sağlayan ülkelerde vardır.

Özellikle uzlaşılan tutarın ödenmemesi durumunda uzlaşmanın geçersiz sayıldığı ülkeler olduğu gibi, dava aşamasında bile uzlaşma imkanı sağlayan ülkelerde vardır. Esasen uzlaşma konusunda mükelleflere sağlanan avantaj ve kolaylıklar ne kadar geniş olursa mükellef ile idare arasındaki ihtilafların büyük çoğunluğu daha ilk aşamada çözülebilmektedir. Birçok ülkede cezaların çoğu uzlaşma kapsamında olduğu düşünüldüğünde, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının belli bir tutarla sınırlı da olsa ülkemizde 2022 yılından buyana uzlaşma kapsamına alınması vergiye gönüllü uyumu artıran bir düzenleme olmuştur. Özellikle uzlaşma sonucunda mükellefin uzlaşma tutanağını imzaladıktan sonra bir ay içinde uzlaşılan tutarın ödenmesi durumunda %25 oranında ayrıca indirim daha yapılması, uzlaşılan tutarın bir an önce Hazineye intikali açısından son derece olumlu bir düzenleme olmuştur.

Devletin vergi ve ceza alacağının kısa sürede tahsilini sağlayan uzlaşma müessesesi, uzlaşmanın sağlanması durumunda mükellefleri uzun süren yargı sürecinden ve yargılama maliyetinden kurtarmaktadır. Uzlaşma uygulaması ilk olarak Türk Vergi Sistemine 1963 yılında girmiştir. İlk halinde sadece tarhiyat sonrası uzlaşma yer alırken, daha sonra 1986 yılında tarhiyat öncesi uzlaşma kurumu yürürlüğe girmiştir.

Vergi Usul Kanununda yer alan, Vergi İdaresi ile mükellefler arasında yaşanan vergi ihtilaflarında mükelleflerin başvurulabilecekleri idari başvuru/çözüm yollarına baktığımızda; dava açma, uzlaşma hakkı, pişmanlık hükümlerinden yararlanma hakkı, düzeltme talebi hakkı, şikâyet yolu ile müracaat hakkı, kanun yolundan vazgeçme hakkı, izaha davet edilme hakkı, cezalarda indirim hakkı, zamanaşımı hükümlerinden yararlanma hakkı ve karşılıklı anlaşma hakkı gibi hakları olduğu görülmektedir.

Vergi hukuku açısından uzlaşma; vergi idaresi ile mükellef arasında ortaya çıkan uyuşmazlığı yargı yoluna başvurmadan karşılıklı görüşmelerle anlaşarak bir sonuca bağlamayı ifade etmektedir. 213 sayılı VUK'da yer alan uzlaşma sistemi Ek 1 ile Ek 12 maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Vergi dairesince yapılan tarhiyatlarda mükelleflerin sıkça başvurduğu idari başvuru yollarından biri de uzlaşma talebidir. Vergilendirme süreçlerinin bir parçası olan uzlaşma ile vergi idaresi ile mükellefler arasında, verginin tarh edilmesi ve/veya cezanın kesilmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların, yargı organlarına intikal etmeden çözümlenmesi sağlanmaktadır.

Vergi idaresince yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkan fark matrah üzerinden ikmalen, re'sen veya idarece vergi tarh edilmektedir. Söz konusu tarhiyat mükellefe ihbarname ile tebliğ edilmekte ve ihbarnameyi tebellüğ eden mükellefler yargı yoluna başvurmadan önce uzlaşma talebinde bulunabilmektedir. Ayrıca, tarhiyat öncesi uzlaşma ile vergi incelemesine dayanarak salınacak vergi ve cezalarda henüz vergi salınmadan ve ceza kesilmeden önce Vergi İdaresi ile mükellef görüşerek uzlaşma sağlayabilmektedir.

Mükellefler, adlarına tarh edilen vergi ve kesilen cezalar için düzenlenen vergi/ceza ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde uzlaşma talep etme hakkına sahip bulunmaktadır. İncelemeye tabi tutulan mükellefler ise incelemenin başlangıcından inceleme ile ilgili son tutanağın düzenlenmesine kadar geçen süre içerisinde her zaman uzlaşma talebinde bulunabilir. Uzlaşma ile mükellefler veya vergi sorumluları adına kesilen cezalar hakkında uzun süreçler alan yargı yoluna başvurmadan uyuşmazlıkların kısa yoldan çözümlenmesi sağlanmakta ve kamu alacağı daha hızlı tahsil imkanına kavuşmaktadır.

2. UZLAŞMANIN KAPSAMI

Uzlaşmaya ilişkin hükümler 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 1-9 ve Ek 12 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Gelir İdaresi uzlaşma hükümlerine ilişkin uygulama esaslarını halen yürürlükte bulunan Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği ve Uzlaşma Yönetmeliği ile yürütmektedir.

Mükellef tarafından, ikmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin vergi ziyaı cezaları ile 2024 yılında 24.000 TL'yi aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tahakkuk edecek miktarları konusunda, vergi ziyaına sebebiyet verilmesinin kanun hükümlerine yeterince nüfuz edememekten ya da yanılmadan kaynaklandığının veya vergi hataları ile bunun dışında her türlü maddi hata bulunduğunun veya yargı kararları ile idarenin ihtilaf konusu olayda görüş farklılığının olduğunun ileri sürülmesi durumunda, idare bu bölümde yer alan hükümler çerçevesinde mükellefler ile uzlaşabilir.

Özetlemek gerekirse, mükellefler tarafından;

  • Tarhiyatta, Vergi Usul Kanununda yer alan vergi hataları veya bunlar dışında her türlü maddi hatanın bulunması,
  • Yetkili makamların mükellefe yazı ile yanlış bir açıklama yapmış olması ve bir hükmün uygulanma tarzında yetkili makamların görüş ve kanaatini değiştirmiş veya bu hükme ait bir içtihadın değişmiş olması nedeniyle mükellefin yanıltılmış olması,
  • Mükellefin kanun hükümlerini yeterince bilememesi,
  • İhtilaf konusu olayda yargı kararları ile idarenin görüş farklılığının olması,

durumunda vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde uzlaşma talebinde bulunmaktadırlar.

Uzlaşma konusu verginin matrah farkları itibariyle bölünebildiği durumlarda uzlaşma sadece toplam matrah farkının bu bölümüne isabet eden vergi kısmı için de yapılabilir.

Uzlaşmaya konu edilebilecek usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tespitinde cezayı gerektiren fiil bazında kesilecek toplam ceza tutarı dikkate alınır ve 2024 yılı için 23.000 TL'yi aşmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için cezalarda indirim oranı %50 artırımlı olarak uygulanır. Uzlaşma talebi vergi ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yapılır. Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz. Uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa idarenin nihai teklifi yazılır. Mükellef dava açma süresinin sonuna kadar teklif edilen vergi ve cezayı kabul ettiğini yazılı olarak bildirirse bu takdirde uzlaşma sağlanmış sayılır.

Mükellef, uzlaşma görüşmelerinde, bağlı olduğu meslek odasından bir temsilci ve 3568 sayılı Kanuna göre kurulan meslek odasından bir meslek mensubu bulundurabilir.

Sürekli, geçici ve merkezi uzlaşma komisyonlarının teşkili, uzlaşmaya müracaat etmeye yetkili olanların belirlenmesi, uzlaşmanın şekli, uzlaşmaya konu edilebilecek vergi, resim ve harçların belirlenmesi, uzlaşma komisyonlarının yetkileri, uzlaşmanın yapılmasına ilişkin usul ve esaslar, Hazine ve Maliye Bakanlığınca hazırlanan ve 3/2/1999 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Uzlaşma Yönetmeliğinde açıklanmıştır. Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği ise 31/10/2011 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.

Yapılan yasal düzenleme sonrasında Uzlaşma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 4.8.2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ise 20.08.2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

Buna göre, söz konusu Yönetmelik kapsamına; ikmalen, re'sen veya idarece salınan ve Bakanlık Vergi Dairelerinin tarha yetkili olduğu bütün vergi, resim ve harçlar ile bunlara ilişkin olarak kesilecek vergi ziyaı cezaları ile 2024 yılı için 23.000 TL'yi aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları girmektedir.

Aynı Yönetmelikte yapılan açıklamaya göre; VUK'nın 359 uncu maddesinde yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde tarh edilen vergi ve kesilen ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilen ceza ve VUK'nın 370 inci maddesinin (b) fıkrası kapsamında kendilerine ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilen mükelleflere mezkur maddeye göre kesilen cezalar uzlaşma konusu yapılamaz.

Kanuni süresinden sonra verilen beyannameler ile VUK'nın 371 inci maddesine göre pişmanlık talepli olarak kabul edilen ancak şartların ihlali nedeniyle kanuni süresinden sonra verilen beyanname olarak işleme tabi tutulan beyannameler üzerinden tahakkuk fişi ile tahakkuk ettirilen vergilere ilişkin kesilen vergi ziyaı cezaları uzlaşma konusu yapılabilir. Ayrıca 2024 yılı için 23.000 TL'yi aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları da uzlaşma konusu yapılabilir.

İncelemeye tabi tutulan mükellefler incelemenin başlangıcından inceleme ile ilgili son tutanağın düzenlenmesine kadar geçen süre içerisinde her zaman uzlaşma talebinde bulunabilirler. İnceleme elemanlarınca yapılacak "uzlaşmaya davet" hallerinde ise, davet yazısının mükellefe tebliğ tarihinden itibaren en geç 15 gün içerisinde uzlaşma talebinde bulunulabilir.

Uygulamada, belirlenen gün ve saatte uzlaşma komisyonu ile mükellef veya vekili ile yapılan uzlaşma görüşmesi sonunda, komisyonun teklifinin mükellefçe kabul edilmesi durumunda "uzlaşma vaki olmuş" yani gerçekleşmiş sayılmaktadır. Uzlaşmanın vaki olması halinde, üç nüsha olarak düzenlenen uzlaşma tutanağı komisyon başkan ve üyeleri ile mükellef veya vekili tarafından imzalandıktan sonra, bir örneği mükellef veya vekiline verilmektedir.

Uzlaşma komisyonunun teklifinin, mükellef tarafından kabul edilmemesi nedeniyle uzlaşma sağlanamazsa yani uzlaşma vaki olmazsa, komisyon nihai teklifini tutanağa geçirmekte olup mükellefin, dava açma süresinin son günü akşamına kadar komisyonun nihai teklifini kabul ettiğini bir dilekçe ile vergi dairesine bildirmesi halinde bu tarih itibarıyla uzlaşma vaki olmuş sayılmakta yani uzlaşma gerçekleşmiş olmaktadır.

Uzlaşma sağlandıktan sonra mükelleflere sağlanan avantaj bununla da bitmemektedir. 7338 sayılı Kanunla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 376 ncı maddesinde yapılan değişiklikle, uzlaşmanın vaki olması durumunda üzerinde uzlaşılan vergi veya vergi farkının tamamı ile vergi cezalarının %75' inin, ödeme süreleri içinde ödenmesi halinde üzerinde uzlaşılan cezanın (vergi ziyaı cezası, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezası) %25'i indirim imkânı sağlanmıştır. Böylece, imzalanan uzlaşma tutanağının imzalanmasından itibaren bir ay içinde uzlaşılan vergi veya vergi farkının tamamı ile vergi ziyaı cezası ve usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları üzerinde uzlaşılan tutarın süresinde ödenmesi durumunda üzerinde uzlaşılan cezanın %25'i ayrıca indirilmektedir. Yani 100 bin lira olan vergi ziyaı cezası uzlaşma sonucunda örneğin 20 bine düşmesi durumunda tutanağın imzalanmasından itibaren bir ay içinde ödenmesi durumunda VUK'nın 376. maddesi gereğince %25 indirim daha yapılmakta ve (20.000X%25=5.000 TL ve 20.000-5.000=) 15 bin lira olarak ödemektedir.

Öte yandan, 7338 sayılı Kanunla 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yapılan düzenleme ile vergisel ihtilafların azaltılması ve vergiye uyumun artırılmasını temin etmek amacıyla 2022 yılından itibaren belli bir tutarı aşan (2024 yılı için 23.000 TL) usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları da tarhiyat sonrası uzlaşma ve tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına alınmıştır.

Bu durumda, belirlenen tutarı aşmayan ve uzlaşma kapsamına girmeyen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının durumu ne olacak burada bir eşitsizlik yok mu diye olaya yaklaşanlar da olabilmektedir. Vergi ziyaı cezasında olduğu gibi usulsüzlük cezalarının tamamı uzlaşma kapsamına alınabilirdi diyenlerde olmuştur. Ancak kapsamda olmayan bu cezaların kısmen de olsa kapsama alınması son derece olumlu olmuştur. Ayrıca, kapsama girmeyen usulsüzlük cezaları için cezalarda indirim oranının mükellef ve ceza muhatapları için daha yüksek uygulanması sağlanmıştır. 7338 sayılı Kanunla, tarhiyat sonrası uzlaşma kapsamında, 2024 yılında 23.000 TL'yi aşmayan (23.000 TL ve altı) usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için cezalarda indirim oranı %50 artırımlı olarak uygulanacaktır. Buna göre, 2024 yılı için 23.000 TL'yi aşmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için indirim oranı normalinde %50 olduğundan, %50 artırımlı olarak dikkate alındığında %75 olarak uygulanacaktır. Uzlaşma kapsamına girmeyen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarındaki %50 artırımlı indirim uygulaması, uzlaşma kapsamındaki usulsüzlük cezalarına yapılan indirime yakın bir indirim sağlanmak suretiyle eşitlik sağlanmaya çalışılmıştır. Düzenlemeye göre uzlaşmaya konu edilebilecek usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tespitinde cezayı gerektiren fiil bazında kesilecek toplam ceza tutarı dikkate alınacaktır.

Bu arada, uzlaşma ve tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına belirlenen tutarın altında kalan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının alınmamasında kamu yararının bulunmadığı, bu durumun ölçülülük ve kanunilik ilkelerine aykırı olduğu, mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiği, uzlaşma imkanından yararlanma açısından usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için bir üst sınır belirlenmesinin vergilendirmede adalet ilkesini ihlal ettiği, vergi mükellefleri açısından eşitsizliğe yol açtığı ve uluslararası anlaşmalar ile bağdaşmadığı ileri sürülerek Anayasa'ya aykırı olduğu iddiası ile Anayasa Mahkemesinde iptal davası açılmış, ancak yüce mahkeme tarafından açılan dava reddedilmiştir (17.06.2022 tarihli ve 31869 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 24/03/2022 tarih ve E.2021/129, K.2022/33 sayılı Kararı). Dolayısıyla mevcut durumda vergi, vergi ziyaı cezası ile belli bir tutarı aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tarhiyat öncesi ve sonrası uzlaşma kapsamında bulunması mükellefin vergiye gönüllü uyumunu sağlama açısından son derece olumlu olmuştur.

2.1. Mükellef Uzlaşma Sonucunda Tutanakla Tespit Olunan Hususlar Hakkında Dava Açamaz ve Hiçbir Mercie Şikayette Bulunamaz

Evet uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde uzlaşma tutanağının mükellefe tebliğ ile üzerinde uzlaşılan vergi ve/veya ceza kesinleşmektedir. Uzlaşmanın sağlanması ile mükellef artık ne dava açabilir neden cezalarda indirim uygulaması için başvuru yapabilir. Ancak, bir vergi ve/veya cezanın üzerinde uzlaşmaya konu edilerek üzerinde uzlaşılmış olması ve uzlaşmaya konu tarhiyatın hatalı olduğunun sonradan anlaşılması durumunda ne yapılacağı konusu gündeme gelmektedir. Bu duruma uygulamada çok sık rastlanmasa da nadiren de olsa karşılaşmak mümkün bulunmaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunun Ek 1-12 nci maddesinde uzlaşmaya ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, Ek-1 inci maddesinde re'sen veya ikmalen tarh edilen vergi ve bunlara ilişkin cezalar hususunda idare ile mükellefin uzlaşabileceği esasına yer verilmiştir. Ek-6 ncı maddesinde ise uzlaşmaya varılması halinde, "...tutanakla tespit olunan hususlar hakkında dava açılamaz ve hiçbir mercie şikayette bulunulamaz..." hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre, uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde uzlaşma tutanağının mükellefe tebliğ ile üzerinde uzlaşılan vergi kesinleşmektedir.

Ancak, vergi sistemimizde "hata üzerinden vergi alınmaması" esası açık bir şekilde benimsenmiş olup, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116, 117 ve 118 inci maddelerinde belirtilen vergi hatalarının düzeltme hükümleri çerçevesinde düzeltilmesine imkan tanınmıştır.

Bu hata türlerinden sadece; vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden muaf olanlara yapılmış olan tarhiyatların, vergiye tabi olmamaları gerekenler adına yapılan tarhiyatların ve aynı vergilendirme dönemi için yapılan mükerrer tarhiyatların uzlaşma mevzu edilmiş ve üzerinde uzlaşılmış olması ve bu hatalı durumun da uzlaşma sırasında dikkate alınmamış olması halinde, söz konusu hataların, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltme hükümleri çerçevesinde düzeltilmesi şeklinde bir uygulama yapılması yönünde, Bakanlık Makamından onay alınmış ve uygulamaya bu şekilde yön verilmiştir.

Bu uygulama, kısmi vergi hatası tarhiyatlarının düzeltilmesine imkan tanımamakta ancak, vergi kanunlarının mevcut hükümleri karşısında hiç yapılmaması gerektiği halde yapılmış olup, uzlaşma yolu ile kesinleşen tarhiyatların düzeltilmesini kapsamaktadır. Bu durumda, tarhiyat sonrası uzlaşma yoluyla kesinleşen herhangi bir vergilendirme olayında yukarıda üç şekilde sayılmış olan hata türlerinden herhangi birinin yapıldığının tespit edilmesi halinde Vergi Usul Kanununun düzeltme hükümlerine göre düzeltilmesi mümkün bulunmaktadır.

Bu nedenle, vergilendirme işleminde uzlaşmaya konu edilmiş ve uzlaşmanın sağlanması sonucu kesinleşmiş bulunan tarhiyatta yapılmış olan mevzu hatasının uzlaşma görüşmeleri sırasında dikkate alınmamış olması nedeniyle, hatalı olarak uzlaşma yoluyla da kesinleşen miktarların düzeltme zamanaşımı hükümleri dikkate alınarak düzeltilmesi imkan dahilindedir

(https://www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi, 09.12.2001 tarih ve B.07.0.GEL.0.44/4417-324/66094 sayılı özelge.). Bu uygulama vergilendirmenin temel ilkelerinden biri olan vergide eşitlik ve adalet ilkesine son derece uygun bulunmaktadır.

3. 2023 YILI UZLAŞMA SONUÇLARI

Tarhiyat öncesi uzlaşma sonuçları Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından 2023 yılı faaliyet raporunda yayımlanmış bulunmaktadır. Vergi Denetim Kurulunun 2023 yılı faaliyet raporuna göre 2019-2023 yıllarında yapılan vergi incelemelerine (sınırlı ve tam inceleme toplamı) ilişkin sayılara baktığımızda; 2019 yılında 128.420, 2020 yılında 145.202, 2021 yılında 211.227, 2022 yılında 237.822 ve 2023 yılında ise 236.797 inceleme yapılmıştır.

2019 yılında yapılan incelemelerin %26,36'sı, 2020 yılında yapılan incelemelerin %26,07'si, 2021 yılında yapılan incelemelerin %21,27'si, 2022 yılında yapılan incelemelerin %19,36'sı ve 2023 yılında yapılan incelemelerin ise %17,31'i tam incelemelerden oluşmaktadır. 2023 yılında 60.242 mükellef tam incelenmeye alınmış ve incelenen mükellefler için tarhı istenilen toplam vergi tutarı 17.452.475.511 TL ve kesilmesi önerilen toplam ceza tutarı ise 37.220.156.575 TL olmuştur.

2023 yılında yapılan vergi incelemeleri sonucunda 16.622 mükellef tarafından talep edilen tarhiyat öncesi uzlaşma sonuçlarına göre; uzlaşmaya konu edilen vergi tutarı (ertelenen, kısmen uzlaşılan, temin edilemeyen, uzlaşılan ve vaki olmayan dahil) 2.990.461.833 TL ve uzlaşılan vergi tutarı 545.840.968 TL olmuş; uzlaşmaya konu ceza tutarı 3.720.144.752 TL ve uzlaşılan ceza tutarı ise 152.822.911 TL olmuştur.

Tarhiyat sonrası uzlaşma sonuçları ise Gelir İdaresi Başkanlığının 2023 yılı faaliyet raporunda yer almaktadır. Vergi incelemeleri genellikle vergi müfettişleri tarafından yapılmakla beraber vergi dairesi müdürlerince yapılan inceleme faaliyetleri de bulunmaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığının 2023 yılı faaliyet raporuna göre, 81 il Vergi Dairesi Müdürlerince 2023 yılında yapılan vergi incelemeleri sonucunda; 1.337 mükellef incelemeye tabi tutulmuş, 2.365 adet vergi inceleme raporu düzenlenmiş, 726.734.451 TL matrah farkı üzerinden 127.088.469 TL vergi farkı bulunmuştur.

Gerek vergi denetim kuruluna bağlı vergi müfettişleri gerekse vergi dairesi müdürleri tarafından yapılan vergi incelemeleri sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporlarına dayanarak yapılan vergi ve ceza tarhiyatlarına karşı mükellefler tarhiyat sonrası uzlaşma talep etmekteler ve sonuçları Gelir İdaresi tarafından faaliyet raporu ile açıklanmaktadır.

Mükelleflerin tarhiyat sonrası uzlaşma talebinde bulunabilmesi için; daha önce tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunmamak veya bulunmuş olmakla birlikte usulüne uygun olarak tarhiyat öncesi uzlaşma hakkından vazgeçmiş olması gerekmektedir.

Gelir İdaresi 2023 yılı faaliyet raporuna göre tarhiyat sonrası uzlaşmaya başvuran mükellef sayısı 43.708 olup bu dosyalardan uzlaşılan dosya sayısı ise 38.895 olmuştur. Uzlaşmaya konu olan vergi toplamı 252.032.864 TL olmuş, uzlaşma sonucunda uzlaşılan vergi tutarı ise 242.692.396 TL olmuştur. Uzlaşmaya konu olan vergi ziyaı cezası 659.832.615 TL olup bu cezalar üzerinden uzlaşmaya varılan vergi ziyaı cezası da 113.419.586 TL olmuştur. Uzlaşmaya konu olan özel usulsüzlük cezası 337.578.759 TL olup uzlaşma sonucu bu ceza tutarı 63.285.121 TL'ye düşmüştür. Uzlaşmaya konu olan usulsüzlük cezası ise 806.114 TL olup uzlaşma sonucunda kalan ceza 120.614 TL olmuştur.

4. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Birçok gelişmiş ülke vergi sisteminde farklı şekillerde uygulanan uzlaşma sistemi, mükellefler ile vergi idaresi arasındaki ihtilafları daha başlangıçta çözmek üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanununa 1963 yılında girmiştir. Uzlaşma, mükellef adına yapılan tarhiyatı yargıya intikal ettirmeden önce vergi idaresi ile görüşerek tahakkuk edecek vergi ve ceza hususunda anlaşmak için başvurulabilen idari bir çözüm yoludur.

Uzlaşma, Vergi İdaresi ile mükellef ve cezaya muhatap olanın yaşadıkları ihtilaf üzerine belirlenen bir tarihte karşılıklı olarak görüşmek, tartışmak ve pazarlık yapmak suretiyle uzlaşma konusu vergi ve cezada anlaşmaya varmaları esasına dayanmaktadır. Tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası uzlaşma hakkından yararlanmak için süresinde başvuru yapmak yeterli bulunmaktadır. Uzlaşılan tutarların belirlenen sürede ödenmemesi halinde uzlaşma geçersiz olmamakta cebri takibat işlemlerine vergi idaresi devam etmektedir.

Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı olan Gelir idaresi Başkanlığı ve Vergi Denetim Kurulunun 2023 Yılı Faaliyet Raporlarında yer alan verilere göre mükelleflerin tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası uzlaşma hakkını etkin olarak kullandıkları ve mükellefler tarafından yapılan uzlaşma başvurularının büyük bir oranda uzlaşma ile neticelendiği görülmektedir. Tarhiyat sonrası uzlaşma sonucuna baktığımızda, uzlaşmaya başvuran mükelleflerin %88,9'unun uzlaşma ile sonuçlandığı görülmektedir.

Türk vergi sisteminde uzlaşma, tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası olmak üzere iki şekilde düzenlenmiştir. Yapılan bir tarhiyatla ilgili olarak mükellefler bunların yalnızca birinden faydalanabilir. Uzlaşma doğurduğu sonuçlar itibariyle hem idari bir işlem hem de vergi ve cezayı kısmen veya tamamen kaldırabildiği için yasal bir işlem olarak hem mükellefi hem de idareyi bağlar ve sonuçları yargı yoluna kapalıdır. Mükelleflerin vergiye gönüllü uyumlarını daha da artırmak için idare ile yaşadıkları ihtilafları kısa yoldan yargıya gitmeden çözmeleri için uzlaşma hakkının kapsamının daha da genişletilmesi yararlı olacaktır.

Vergi sistemimizde mükelleflerin uzlaşma ve cezalarda indirim hakları arasında bir ilişki kurulmuş ve uzlaşılan vergi ziyaı cezası, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının, cezalarda indirim uygulaması kapsamında vadesinde ödenmesi şartıyla %25'lik ilave bir indirimden yararlanması sağlanmıştır.

Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde uzlaşma müessesesinin çok etkin bir şekilde kullanılmakta olduğunu ve cezalara ilişkin ihtilafların %95'inin bu müessese sayesinde çözümlendiğini ve yargı mercilerine giden uyuşmazlıkların %5'i geçmediğini düşündüğümüzde, ülkemizde uzlaşma sisteminin daha da geliştirilmesi gerektiği söylenebilir. Yargı süreçleri ve iş yükünü düşündüğümüzde, doğurduğu sonuçlar itibariyle uzlaşmanın kapsamına her türlü vergi ve cezanın girmesi ve hatta yargı sürecinde bile mükellefin davadan vazgeçerek uzlaşma talep etmesi mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu sağlama açısından son derece yararlı olacaktır.

Vergi sistemimizde uzlaşma şuan için bir hak olarak yer almakta mükellef isterse talep etmekte istemezse bu hakkı kullanmamakta ve yargıya veya diğer yollara başvurmaktadır. Oysa uzlaşmayı tercihe bağlı bir hak olmaktan çıkarıp zorunlu hale getirilmiş olsa belki de yargıya taşınan vergi dosyalarının büyük bir çoğunluğu daha başlangıçta çözülecek ve bu kadar büyük bir imkandan vergi idaresi ile ihtilaf yaşayan tüm mükellefler yararlanabilecektir. Nasıl ki Arabuluculuk Kanunu gereğince bazı davalarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ve arabulucuya başvurmadan dava açılması halinde dava, herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu sebebiyle dava reddediliyorsa; mükellefin de dava açmadan önce uzlaşma hakkını kullanması ve idare ile anlaşamadığı durumunda dava açması sağlanabilir. Böylece uzlaşma sistemi daha etkin olarak tüm mükellefler tarafından kullanılmış olacaktır.

Uzlaşmada amaç vergi ve ceza alacağının bir an önce Hazineye intikalini sağlamaksa, ABD'de olduğu gibi mükellef, vergilendirmenin tüm aşamalarında uzlaşma talebinde bulunabilmelidir. Ancak yine ABD'de olduğu gibi uzlaşma sonucunda uzlaşılan tutarlar süresinde ödenmezse uzlaşma sonuçları hükümsüz olmalıdır. Ülkemizde uzlaşma sonucunda mükelleflerin uzlaşılan tutarı vadesinde ödeme yükümlülüğü yoktur. Vergi idaresi uzlaşılan tutarlar bir ay içinde ödenmezse cebri takibat işlemleri ile uzlaşılan tutarları tahsil etmeye çalışmaktadır. Bu nedenle, uzlaşmanın daha etkin hale gelebilmesi için üzerinde uzlaşılan vergi ve ceza tutarının süresinde ödenmesi yönünde düzenleme yapılmasında fayda vardır.

Bu arada uzlaşma sisteminin verginin kanunilik ilkesine aykırı olduğunu, kanunla alınan vergi ve cezaları kısmen de olsa azalttığı dolayısıyla mükellefler arasında eşitsizlik ve haksız rekabet yarattığını ileri süren ve bu nedenle uzlaşmanın vergi sisteminde olmaması gerektiğini ileri süren görüşler de vardır.

Bu yazıda yapılan açıklamalar, tamamıyla yazarına ait olup, hiçbir şekilde yazarın çalıştığı kurumunu bağlamaz; kurumunun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.

KAYNAKÇA

  1. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
  2. 534 ve 556 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği
  3. 3/2/1999 tarihli ve 23600 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Uzlaşma Yönetmeliği
  4. 31/10/2011 tarihli ve 28101 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği
  5. İmdat Türkay, Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezalarında Uzlaşma ve Cezalarda İndirim Uygulamasının Şartları, 7.10.2022, https://nazaligundem.com/tr/yayinlar/usulsuzluk-ve-ozel-usulsuzluk-cezalarinda-uzlasma-ve-cezalarda-indirim-uygulamasinin-sartlari?
  6. İmdat Türkay, Vergi Ve Cezada İdari Başvuru Yolu "Uzlaşma", Ekim/2016, Sayı 205, https://vergiraporu.com.tr/ReadArticle.aspx?Id=01fbd82c-fad8-41b2-84c1-72704688703d
  7. 2023 Yılı Gelir İdaresi Başkanlığı Faaliyet Raporu, Yayın No: 515, Şubat 2024
  8. 2023 Yılı Vergi Denetim Kurulu Faaliyet Raporu, https://vdk.hmb.gov.tr/vdk-faaliyet-raporlari
  9. Vergi Uyuşmazlıklarının İdare ile Çözümünde Tarhiyat Sonrası Uzlaşma Broşürü, Aralık/2022, Yayın No:438, www.gib.gov.tr/Rehber ve Broşürler
  10. Vergi Uyuşmazlıklarının İdare ile Çözümünde Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Broşürü, Aralık/2022, Yayın No:437, www.gib.gov.tr/Rehber ve Broşürler

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More