Yapay Zeka Sistemlerine Yönelik İlk Yasal Düzenleme: AI Act

G+
Gun + Partners

Contributor

Gün + Partners is a full-service institutional law firm with a strategic international vision, providing transactional, advisory and dispute resolution services since 1986. The Firm is based in Istanbul, with working offices Ankara and Izmir. The Firm advises in life sciences, energy, construction & real estate, technology, media and telecoms, automotive, FMCG, chemicals and the defence industries.”
Modern teknolojinin en önemli bileşenlerinden biri haline gelen yapay zeka, teknoloji ile olan etkileşimimizi hızla dönüştürerek, günlük rutinlerimizin çeşitli alanlarına sorunsuz bir şekilde entegre oldu.
Turkey Technology
To print this article, all you need is to be registered or login on Mondaq.com.

Modern teknolojinin en önemli bileşenlerinden biri haline gelen yapay zeka, teknoloji ile olan etkileşimimizi hızla dönüştürerek, günlük rutinlerimizin çeşitli alanlarına sorunsuz bir şekilde entegre oldu.

Tıp, finans, ulaşım, eğitim ve birçok diğer alanda önemli ilerlemeler ve yenilikçi çözümler sunan yapay zeka teknolojileri, aynı zamanda etik, güvenlik ve gizlilik gibi kritik konulara yönelik hassasiyetleri de beraberinde getirdi. Bu nedenle, yapay zeka teknolojilerinin güvenli ve etik bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla düzenleyici çerçeveler oluşturulması ihtiyacı doğdu.

Avrupa Birliği, Yapay Zeka Yasası (AI Act) ile yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesi, piyasaya sürülmesi ve kullanımıyla ilgili kuralları belirleyerek, kullanıcıların ve toplumun genel güvenliğini, haklarını ve özgürlüklerini korumayı hedefleyerek, yapay zekanın etik gelişimini ve kişisel verilerin korunmasını sağlamak üzere bir dizi düzenleme yaptı. Yapay zeka sistemlerinin tüm yaşam döngüsünü kapsayan kapsamlı düzenlemeler içeren AI Act, 13 Mart 2024'te Avrupa Parlamentosu tarafından onaylandı. Son olarak Avrupa Konseyi 21 Mayıs 2024 tarihinde yapay zekaya ilişkin dünya çapındaki ilk yasal düzenleme niteliğini taşıyan AI Act'e son yeşil ışığı yaktı.

Risk Temelli Yaklaşım

Öncü mevzuat olma özelliğini taşıyan AI Act, yapay zeka sistemlerinin topluma zarar verme riski ne kadar yüksekse, tabi olacağı kuralların da o kadar katı olacağı “risk temelli” bir yaklaşımı benimsemektedir. Yapay zeka teknolojileri için kapsamlı bir yasal çerçeve oluşturmayı amaçlayan AI Act ile yapay zeka sistemlerinin güvenli ve güvenilir olmasını sağlamak amacıyla teknik ve operasyonel gereksinimler belirlenmiş, kullanıcıların yapay zeka sistemlerinin nasıl çalıştığını anlamalarına yardımcı olacak şeffaflık önlemleri getirilmiş, yapay zeka sistemlerinin sorumlu bir şekilde kullanılması ve denetlenmesi için mekanizmalar oluşturulmuş ve yapay zeka sistemlerinin kişisel verileri nasıl işleyeceği ve koruyacağı konusunda katı kurallar getirilmiştir.

Öne Çıkan Düzenlemeler

AI Act ile getirilen önemli bazı düzenlemeler aşağıdaki hususları içermektedir:

  • Yapay zeka sistemlerinin kullanıcılarına yapay zeka sistemlerini anlamaları ve bilinçli kararlar almalarını sağlamak amacıyla sistemlerin nasıl çalıştığı, ne tür veriler kullandığı ve bu verilerin nasıl işlendiği konusunda bilgilendirme yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.
  • Yapay zeka sistemlerinin karar alma süreçlerinin izlenebilir olması, bu sayede sistemlerin neden belirli kararlar verdiğinin anlaşılabilir olması gerekmektedir.
  • Yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanımı sırasında etik kurallara uyulmasını sağlayan kurallar getirilmiştir. Bu kurallar, ayrımcılığın önlenmesi, adil kullanım, ve sosyal sorumluluk gibi temel etik prensipleri içermektedir.
  • Veri sahiplerine, yapay zeka sistemlerinin kendileri hakkında verdiği kararları sorgulama ve itiraz etme hakkı tanınmıştır. Ayrıca, kişisel verilerinin yapay zeka sistemleri tarafından işlenip işlenmediğini öğrenme ve bu verilere erişme hakkı bulunmaktadır.
  • Yapay zeka sistemlerinin düzenleyici kurumlar tarafından denetlenmesi ve uyumlu olup olmadığının kontrol edilmesine imkan veren düzenlemeler getirilmiştir.
  • Kamu hizmetleri sağlayan bazı kuruluşlar tarafından yüksek riskli bir yapay zeka sistemi kullanılmadan önce, temel haklara etkisinin değerlendirilmesi gerekecektir. Yüksek riskli yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanımı konusunda daha fazla şeffaflık gereklilikleri getirilmiştir.

AB Dışında Sınır Aşan Etki

AI Act, Avrupa Birliği içerisinde yerleşik olup olmadıklarına bakılmaksızın Avrupa Birliği'nde piyasaya sunulacak ya da Avrupa Birliği'nde hizmet sunacak yapay zeka sistem sağlayıcılarına, Avrupa Birliği'nde bulunan yapay zeka sistem kullanıcılarına, Avrupa Birliği dışında bulunan yapay zeka sistemleri tarafından oluşturulan çıktıların Avrupa Birliği sınırları içerisinde kullanılması halinde, söz konusu sistemlerin sağlayıcılarına ve kullanıcılarına uygulanacaktır. Dolayısıyla, AI Act sadece Avrupa Birliği ile sınırlı olmayıp, yapay zeka sistemlerinin kullanımı Avrupa Birliği'ndeki kişileri etkilediği sürece Avrupa Birliği dışındaki kamu ve özel hukuk kişileri bakımından da uygulama alanı bulacaktır.

Yürürlük Takvimi

AI Act'in önümüzdeki günlerde Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nde yayınlanması beklenmektedir. Yeni düzenleme, belirli hükümler için bazı istisnalar dışında yayınlanmasından 24 ay içerisinde aşamalı olarak tüm hükümleri ile uygulanacaktır.

  • Yürürlük tarihinden itibaren 6 ay sonra; Avrupa Birliği üyesi devletlerin yasaklanmış sistemleri aşamalı olarak kaldırması gerekecektir.
  • Yürürlük tarihinden itibaren 12 ay sonra; genel amaçlı yapay zeka sistemlerine getirilen yükümlülükler yürürlüğe girecektir.
  • Yürürlük tarihinden itibaren 24 ay sonra; yüksek riskli kullanım durumları listesinde tanımlanan yüksek riskli sistemlere ilişkin yükümlülükler yürürlüğe girecektir.
  • Yürürlük tarihinden itibaren 36 ay sonra halihazırda Avrupa Birliği'nin başka bir mevzuatına tabi olan yüksek riskli sistemlere ilişkin yükümlülükler yürürlüğe girecektir.

Bir çok ülkenin, yapay zeka ve bağlantılı hususlarda ulusal politika ve stratejilerini oluşturmaya yönelik çalışmalar yürüttüğü şu günlerde, AI Act, inovasyon dostu bir yasal çerçeve sağlamasının yanı sıra, kontrollü bir ortam da sağlayarak etik ve güvenilir bir kullanım arasında uygun bir denge oluşturmak bakımından, Türkiye gibi henüz bu alanda herhangi bir mevzuat çalışması bulunmayan ülkeler için küresel bir standart oluşturabilir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More